Mart 2015

Web siteleri tasarımında yapılan yanlışlar, alınacak verimi dramatik biçimde düşürüyor. Sayıca oldukça fazla olan bu hataların hepsini yazmaya çalışmanın bir anlamı olmadığı için, bugün başlıca beş tanesini sıralamaya çalışacağım.

 

Çok eskilerde kaldığını sanıyorduk ama evet, maalesef hala yapıyorlar! Flash kullanmayı öğrenen web tasarımcılar "boşuna mı öğrendik abi?" diye düşünüyor olmalılar ki Flash ile web sitesi yapmayı bırakamadılar bir türlü. Aslında Flash tabanlı web sitesi yapmak sonradan bir yanlış haline dönüşmedi, her zaman yanlıştı. Sadece yanlışlığın fark edilmesi biraz gecikti.

 

Flash tabanlı bir web siteniz varsa, web sitenizi güncelleyemezsiniz, adam gibi içerik sunamazsınız, arama motorlarından yeteri kadar ziyaretçi alamazsınız. Yanar, döner, bol aksiyonlu bir web siteniz olur ama verim olmadıktan sonra yanarın, dönerin kime ne faydası var ki?

 

Web sitesi yaptırmak isteyenlerin arasında bunun da meraklısı çoktur her nedense. Web sitesinin tümü Flash tabanlı değildir neyse ki, ama girişte müzikli, animasyonlu bir intro kullanılarak ana sayfa öldürülür, site verimsizleştirilir.

 

Ana sayfa, web sitenizin en önemli sayfasıdır. Web sitenizin ana sayfasını, yaptığınız işle ilgili anahtar kelimeler açısından zengin, doyurucu içerik kullanarak oluşturmanız gerekir. Web sitenize gelen ziyaretçiler de animasyon seyretmeye değil, sitenizin içeriği için gelirler. Bu nedenle emin olun ana sayfaya yerleştireceğiniz bir intro'da ziyaretçilerin ilk arayacağı şey "intro'yu geç" düğmesi olacaktır.

 

Siz kötü bir alışkanlık mı dersiniz, yoksa tembellik mi bilemiyorum, World Wide Web, başka web sitelerinden kopyala-yapıştır metodu ile oluşturulan web siteleri yüzünden koca bir çöplüğe dönüşüyor yavaş yavaş. Buna internet plagiarism adı veriliyor ve bana sorarsanız bu hırsızlıktan başka birşey değil.

 

Web sitelerinin içeriği tamamı ile özgün olmalıdır, hem ahlaki olarak, hem de siteden verim alabilmek için olması gereken budur. Arama motorları özgün içerik ile çalıntı içeriği ayırd edebilecek algoritmalar kullanırlar ve özgün içerikli web sitelerini arama sonuçlarında daha iyi sıralamalara yerleştirirler.

 

Kopyala-yapıştır içerik biz web geliştiricileri de zor duruma sokar. Müşterilerimizin web sitelerinden verim almaları için çabalarken, web sitesini oluşturmamız için elimize gelen içeriğin başka web sitelerinden alıntı olması tüm çabalarımızı boşa çıkarır.

 

Bir web sitesinden verim alabilmek için ziyaretçiye, ziyaretçinin web sitesine gelmesi için arama motorlarında iyi sıralamalara, arama motorlarında iyi sıralamalar elde edebilmek için ise bir üstteki maddede sözünü ettiğim gibi özgün ve zengin içeriğe ihtiyaç vardır. Öte yandan arama motorlarında elde edilen sıralamaların korunması apayrı bir sorun çünkü internet üzerindeki rekabet çok güçlü ve rekabete her geçen gün yeni web siteleri ekleniyor.

 

Arama motorları güncellenen ve geliştirilen web sitelerini çok severler. Arama motoru optimizasyonu için site içeriğinin düzenli olarak güncellenmesi ve geliştirilmesi çok faydalıdır, güncellenmeyen web sitelerinin zamanla verimsizleşmesi kaçınılmazdır.

 

Bu madde aslında birinci ve ikinci maddelerle de bağlantılı. Yaklaşık 20 senedir bu işi yapan bir web geliştirici olarak, bir web sitesi yaptırmak isteyenlerle ilgili gözlemim şudur: Türkler web sitesi yaptırırken verimliliğe değil, görselliğe kafayı takarlar. "Etkileyici olsun" diye bir söz vardır mesela sıkça duyduğumuz, yapılacak çalışmanın web sitesi ziyaretçisinde gözüne ışık tutulmuş tavşan etkisi yaratması beklenir. Yurdumun web tasarımcıları da müşteri beklentilerine uygun hareket eder ve görselliği abarttıkça abartır.

Bilinmez ki web sitelerinde görsellik ve verimlilik ters orantılıdır, görsellik abartıldıkça verimlilik düşer. Dünyanın en çok ziyaretçi alan, en başarılı web sitelerini incelerseniz, hepsinde son derece temiz ve içeriği ön plana çıkaran görsel tasarımlar uygulandığını görürsünüz. Demek ki, şunun altını kalın çizgilerle çizmek gerekiyor: Bir web sitesine gelen ziyaretçi, sitenin içeriği için gelir, görsel olarak tatmin olmak için değil!